×

Zihinsel esnekliğe sahip kişiler tükenmiyor!

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Zihinsel esnekliğe sahip kişiler tükenmiyor!

Zihinsel esnekliğe sahip kişiler tükenmiyor!

Tükenmişlik sendromuna maruz kalan kişilerin çocukluklarında aşırı korumacı bir şekilde büyütülen kişiler olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genellikle, sıkıntıya gelemeyen, yüksek tempoya ayak uyduramayan, konforuna düşkün, her şeyi kolay elde etmeye alışkın ve çocukluğundan beri zorluklarla karşılaşmamış kişilerde tükenmişlik sendromu daha sık görülüyor.” dedi.

Stres yönetimini başarabilen kişilerin, tükenmişlik sendromuna maruz kalmadıklarını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Esnek olmayı başarabilen, zihinsel esnekliğe sahip kişiler tükenmişlik sendromuna girmiyorlar.” diye konuştu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tükenmişlik sendromu konusunu değerlendirdi.

Tükenmişlik sendromunda çökkünlük hali ortaya çıkıyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tükenmişlik sendromunun depresyonun alt gruplarından biri olduğunu kaydederek, “Tükenmişlik sendromu, depresyondan farklı olarak sebebinin bilindiği bir durumdur. Depresyonda sebep genellikle tek bir faktörle açıklanamazken, tükenmişlik sendromunda genellikle kişinin aşırı stres yüklenmesi (iş stresi, içsel stres, dış kaynaklı stres gibi) ve bu stresi yönetememesi sonucu ortaya çıkan bir çökkünlük halidir. Kişi kendini tükenmiş hisseder. Bu duruma enerji kaybı, yorgunluk ve motivasyon eksikliği eşlik eder. Kişi idealleri, hedefleri ve beklentilerini karşılayamadığı için sürekli yetersiz hisseder. Bu yetersizlik hissi, çökkünlüğü artırır ve kişi bir kısır döngüye girer. Tükenmişlik sendromunun ilerlemesi kronik yorgunluk sendromuna dönüşebilir. Kronik yorgunluk sendromunda karaciğerin çalışması yavaşlar, bağışıklık sistemi zayıflar ve kişi günlük aktivitelerini bile yapmakta zorlanır hale gelir.” dedi.

Kişiyi hasta eden stres değil, strese verdiği cevaptır!

Depresyonun sekiz ana belirtisinden bazılarının tükenmişlik sendromunda daha baskın olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Bu belirtilerden ikisi temel belirtilerdir. Birincisi, kişide elem, keder, hüzün duygusunun olduğu depresif ruh hali; ikincisi ise ilgi ve enerji azalması, yani hayata, güzelliklere, olumlu şeylere karşı ilgi azalması ve hiçbir şeyden zevk alamama duygusudur. Bu duygulardan sonra unutkanlıklar başlar, düşünce akışı yavaşlar ve zihinsel enerji azalır. Kişi olaylara karar verirken yavaşlar ve 30 yaşında olmasına rağmen kendini 80 yaşında gibi enerjisiz hisseder. Uyku düzeni bozulur; bazı kişilerde aşırı uyku hali görülürken, bazılarında uykusuzluk yaşanır. İştah da bozulur; bazı kişilerde duygusal açlık oluşur ve aşırı yeme eğilimi görülürken, bazılarında yemekten içmekten kesilme ve çöküntü yaşanır. Tükenmişlik sendromunda temel sorun enerji azalmasıdır. Depresyonda olumsuz düşünceler yaygınken, tükenmişlik sendromunda yetersizlik düşünceleri (yapamayacağım, edemeyeceğim gibi negatif düşünceler) daha belirgindir. Aslında o kişiye hasta eden stres değil, strese verdiği cevaptır. Tükenmişlik sendromu her meslekte olmaz. Tükenmişlik sendromunun çok olduğu iki meslek var. Biri sağlıkçılar, diğeri eğitimciler. Oyunculukta da var.”

Yorum gönder