Sade Poliklinik ailesi, nöro iletişim eğitimleri alıyor
Sade Poliklinik ailesi, nöro iletişim eğitimleri alıyor, Sade Poliklinik, çalışan ve müşteri memnuniyetinde üst lige çıkıyor
Nöro bilim uzmanı Özdemir: “İdarecilik ve yöneticilik artık öldü. Şimdi liderlik çağı başladı”
Güzellik ve estetik alanında 10 senedir İzmir Çiğli’de faaliyet gösteren, 2 ay önce poliklinik unvanını alarak bünyesine dahil ettiği 3 hekimle hizmetini sürdüren Sade Poliklinik, müşteri memnuniyetini daha da artırmak, üyelerine en üst seviye hizmet kalitesini sunmak ve çalışanlarının misafirlerle olan diyaloglarını geliştirmek amacıyla nöro iletişim eğitimleri düzenlemeye başladı.
Geçen yıl Sade Derma Güzellik adıyla ikinci şubesini Mavişehir’de açan ve dermakozmetik ile güzellik sektöründe hizmet vermeye devam eden şirket, müşterileri ve çalışanlarına yönelik iletişimde yeni bir döneme giriyor.
Bu kapsamda konukların memnuniyeti artırılırken kurum çalışanlarının da misafirlerle olan diyaloglarında daha başarılı sonuçlar elde ederek motivasyon seviyelerinin yükselmesi amaçlanıyor.
Güzellik, cilt bakımı ve zayıflama konusunda İzmir’e en son teknolojiye sahip cihazları getirmesinin yanı sıra medikal estetik alanında da öncü olmaya devam eden Sade Poliklinik’in kurucusu Songül Yıldırım Torbaoğlu, sektördeki kanaat önderliği misyonuyla, yeni nesil satış/pazarlama ve nöro iletişim yöntemlerinin önemli olduğunu belirtti.
Her ay belirli periyodlarla yapılacak olan seminer, nöro bilim uzmanı Roberto Murat Özdemir tarafından gerçekleştiriliyor. Tam gün süren etkinliğe, Sade Poliklinik sahibi (Yönetim Kurulu Başkanı) Songül Yıldırım Torbaoğlu ile birlikte tüm departmanların uzman ekipleri katılıyor.
Günümüz dünyasında hizmetin yer aldığı sektörlerin daha yukarıda ve ön planda olduğunu, bu nedenle de gelen müşteri veya misafirlerin kendilerini çok daha iyi hissedebilmeleri için bu eğitimlerin önemli olduğunu belirten Özdemir, “Müşteri içeriye girdiği anda hikayenin başlaması gerekiyor.
Bir müşterinin hizmeti nasıl aldığı, kendisini karşılayan kişinin ne şekilde davrandığı, ihtiyaçlarına yönelik doğru yönlendirmelerin yapılıp yapılmadığı ve güvenin nasıl oluşturulduğu çok önemli.
Yeni dünyada kişinin karakteri veya durumuna göre değil beyninin ne istediğine göre hareket ediliyor. Kişilerin beyindeki ‘satın al’ tuşuna nasıl basılır, müşteride güven nasıl oluşturulur onları bilmek gerekir. Günümüzde artık reklamlar, tabelalar ve pazarlama gibi dış markalar yeterli değil. İç marka etkin olmadığı sürece dış markayı etkinleştiremeyiz.
Dış marka, müşteriyi bir kez getirir. Eğer işletme içerisinde memnun kalmazsa bir daha getirtemezsin” açıklamasını yaptı.
Eğitimlerin birkaç ay boyunca süreceğini ve etap etap ilerleyeceklerini ifade eden uzman eğitmen, “İlk başta mevcut sorunların neden kaynaklandığını ve çözüm yöntemlerini anlatıyorum. Çalışan ekibe bir şeyi yap dersen yapmaz ya da yapmak istemez.
Nedenini açıklayarak yapmasını istersek o zaman olumlu ilerleme sağlarız. Çünkü emir almayı sevmeyen bir toplumuz. Müşteriye karşı iletişimin yanı sıra çalışan personele karşı da iletişim çok önemli. Eskiden iş dünyasında uygulanan idarecilik ve yöneticilik artık öldü.
Şimdi liderlik çağı başladı. Üstüne bir de ‘z kuşağı’ geliyor. Onlara liderlik yapmadığın sürece, kurumu eskisi gibi yönetemezsin. Bu kuşak her şeyi beğenmiyor, özgür ruhu daha yüksek. Eğer bir kurumda çalışanlara liderlik yapamıyorsan misafire de liderlik yapamazsın” dedi.
Bu eğitimlere gerçekten ihtiyaç olduğunun altını çizen Özdemir, “Çok iyi bir kliniğiniz veya mağazanız olabilir, en kaliteli ürünleri satabilirsiniz, ancak sunuş şekli çok önemli. Günümüzde fiyatı belirleyen sadece ürünün ya da hizmetin kalitesi değil, sunuluş biçimidir.
Hizmet personelinin mevcut sorunların neden kaynaklandığını bilmesi ve çözüm yöntemlerini açıklayarak yapıcı bir yaklaşım benimsemesi gerekir.
Öte yandan işletme sahipleri de müşterilerin her zaman haklı olduğunu kabul etmeleri önemli. Eğer bir işletme yönetiyorsam, amacım satış yapıp para kazanmak ve marka olmaksa, parayı veren taraf olan müşterinin haklılığını kabullenmem gerek. İşte nöro bilim burada devreye giriyor. ‘Her müşteri düzelemeyeceğine göre ben onu nasıl yönetebilirim’ konusunu anlatıyoruz.
Böylelikle müşteriyi yönetip memnun ederken, yaşanan olumsuzluklardan da az hasarla çıkmayı başarıyorsun” şeklinde konuştu.
Yorum gönder